Home Artists Posts Import Register

Content

14 Ekim 2009

SORU: Arkadaşlarla konu oldu da Giresun Ermenice mi Rumca mı bir sözcük ve anlamı nedir bu konuda yardımcı olursanız...

CEVAP: Kerason/Kerasunda Yunancadır, ama kökeni konusunda rivayet muhtelif. Kéras (boynuz) sözcüğünden geldiği söylenir, kentin arkasındaki boynuz şeklindeki dağın adı olduğu kabul edilir. Bu görüşte zayıf olan noktalar şunlar: A) Orijinal Kerason’un yeri bugünkü yerinden birkaç km batıdaydı, orada boynuz şeklinde dağ yok; B) kéras sözcüğünün kökü kerat-’tır, Kerason değil Keraton olurdu.1

Yunancaya başka bir yerden gelmiş olabilir, maamafih Ermenice olması imkânsız. Ermenicenin bu coğrafyada zuhuru MÖ 700’ler, halbuki şehrin adı daha eski olmalı sanırım.

*

SORU: Ben mi yanlış biliyorum yoksa “var olmak” deyimi kullanılırken /a/ uzun mu okunuyor?

CEVAP: Modern Türkçede belirgin bir trend: /r/ ve /l/ sesinden önceki geniş ünlünün (yani /a/ veya /e/nin) uzatılması. Özellikle genç kızlarda baskın bir eğilim: aarkıdaş, vaarlık, kızaarmak, gideermek, geelmek, kaalmak, göörmek, o kıdaar. Tam kuralı nedir düşünmedim, ama gitgide egemen olan telaffuz bu. O kadar ki, 1950’lere ilişkin bir Türk filminde aktör böyle konuşunca Fatih Sultan Mehmet filminde kol saati takan yeniçeriler kadar komik oluyor.

*

SORU: Embed ve disembed kelimelerinin karşılığı olarak ne kullanırdınız? Benim karşılığını bulmak istediğim anlam “kültürel kodların” kaynaklandığı yerle, yerelle ilişkisinin kesilmesi, yerinden çıkarılıp dünyanın başka taraflarına taşınması, oralarda da benimsenmesi, otantikliğinin sorgulanır hale gelmesi ile ilgili.

CEVAP: Ben olsam “seralaştırma” diyebilirdim. İngilizce bed/embed’de tarımsal bir çağrışım da var. Fide yatağına bed denir.

Fakat son yıllarda pek moda olan bu dis-em- ikilisinin barbarizm olduğu kanısındayım. İyi İngilizce duygusuna sahip biri bu kelimeleri kullanmaz bence.


1 Nezih Aytaçlar düzeltmiş:

Öncelikle kentin adının nominatif hali Kerasós olmalı, tüm kanaklar böyle anıyor. Kerason veya Kerasunda “bildiğim kadarıyla” çekimli (accusative) halleri. Taras/Tarentum (Lat)/Taranto (Mod); Trapezos/Trapezon gibi.

İkinci olarak kentin adının boynuzdan türemiş olması yabana atılmamalı. Erken kentin şimdikinin batısında yer aldığı iddiası ise tamamen tevatür. Ne modern kent alanında, ne de sizin andığınız alanda hiçbir bilimsel çalışma yok (Tıpkı Kotyora/Ordu ve Trapezos/Trabzon örnekleri gibi bu konuda utanılacak haldeyiz). Benim kişisel görüşüm antik kentin de şimdiki yerinde olduğu yönünde. O kıyılarda böyle bir yarımada ve doğal limanı Yunan kolonistlerin atlamış olması düşünülmemeli.

Tahmin ediyorum ki, sizin de gayet iyi bildiğiniz, ama konuyu dallandırıp budaklandırmamak için anmadığınız Kerasos/Kiraz/Cherry ilişkisi yabana atılmamalı. (...) Kiraz ağacının Anadolu’nun yerel (Phryg ?) kökenli adından türemiş olması ve kente de bu adın verilmiş olması çok mümkün (Oraların kirazı pek güzeldir). Tabii tersi de mümkün, bitkinin adını kentten alması. Sonuç olarak bu olasılık göz önünde tutulmalı.

Kerasos’un kesin kolonizasyon tarihini bilmiyoruz. Bazı antik kaynakların Sinope/Trapezos için verdikleri MÖ 756 gibi erken bir tarih varsa da günümüz arkeolojisinde pek kabul görmüyor. Çünkü tüm Pontos sahillerinde yapılmış arkeolojik kazılarda en erken tarihli Ege kökenli buluntu 650 öncesine gitmiyor.

Comments

No comments found for this post.