Home Artists Posts Import Register

Content

29 Eylül 2009

Ta Osmanlı zamanından beri aklı eren ve ermeyen herkesin fikir yürüttüğü bir başka muamma kelime, araba.

Veriler şöyle: A) Türkçeden başka hiçbir dilde buna tam uyan bir kelime yok. B) Kırgızca, Özbekçe gibi merkezî Türk dillerinde araba var ama Çuvaşça, Yakutça ve Tuvaca gibi daha marjinal akrabalarda yok. C) 1071 yılına dek yazıya dökülen eski Asya yazı Türkçesinde bu kelime kesinlikle geçmiyor. İlk kez 12. yüzyıl civarında kaydedilmiş. D) Üç heceli primitif kelime olmaz, bir yerden türemiş olması lazım. Ama Türkçede var olan bir kökten türemediği belli.

Çözüm? Bilmiyorum! On yılda kaç makale okudum, kaç kişiyle yazıştım hatırlamıyorum. Sözlüğün dört baskısında araba maddesini dört kere baştan yazmışım. Demek ki kıvrandırmış.

Gene en sağlam ipucu şu galiba. İki tekerli at arabasını MÖ 2000 dolayında Ural Dağlarının güneydoğusunda, arkeologların Andronovo Kültürü adını taktığı medeniyet keşfetmiş. Anlaşılan pek mühim bir prestij aracı olarak görmüşler, en soylu cengâverleri atları ve arabalarıyla beraber gömmüşler.

Andronovo Kültürünün dili muhtemelen İndo-Aryan Anadiliymiş, yani bugünkü İran ve Kuzey Hint dillerinin atası olan dil. Nitekim hem Hindu hem İran mitolojisinde iki tekerli at arabası tanrıların ve büyük kahramanların kullandığı bir tören aracı olarak sık sık anılır. Sanskritçesi rátha. Zerdüşt ilahilerinin dili olan Avesta dilinde de aynen ratha. Tarih, MÖ 1200’lü yıllar.

Belli ki arabayla birlikte adı da batıya yürümüş. Arapça ˁarrâda “iki tekerli at arabası”. Latince raeda “dört tekerli at arabası”. Her iki dilde kökü çok eskiye giden kelimeler: gene MÖ 1000’lere dayanmaları kuvvetle olasıdır.

Öztürkçede hiçbir kelime /r/ ile başlamadığı için başa dolgu seslisi gelmesi makul (Sivas ağzında renk diyemezler, irenk derler, bilirsiniz). Velakin, A) Diş sessizi yerine /b/ gelmesi nasıl iştir? B) Nasıl olur da bunca kilit bir kelimeye, arabanın anavatanına bitişik olan bir semtte, 12. yüzyıldan önce rastlanmaz? Vallahi açıklaması zor.1



1 Modern Arapçada aynı anlamda kullanılan ˁaraba sözcüğü 14. yüzyılda Mısır’da zuhur etmiş. Türkçeden alıntı olması muhakkak görünüyor. Eski Arapçada sadece “hızlı ve şiddetli bir akıntıyla akan nehir” anlamında ˁaraba var. Ve hayır, ilgisi kurulamaz.


Comments