Kepenek (Patreon)
Content
14 Eylül 2009
Kepenek: çobanların giydiği keçe üstlük. Ortaasya Türkçesinde ilk kez 13. yüzyıl sonunda belirmiş, İbni Mühenna lugatinde var. Ondan iki yüz yıl önceki Divan-ı Lugat-i Türk’te yok. Bundan iki sonuç çıkabilir. Ya aradaki iki yüz yıllık sürede dile girmiş bir kelimedir, muhtemelen Ortaasyadaki komşu dillerden, belki Moğolcadan veya Doğu İran dillerinin birinden alınmıştır. Ya da DLT müellifi bu kelimeyi biliyordur ama “Türkçe” olarak algılamadığı için sözlüğüne almamıştır, ki sonuçta o da aynı kapıya çıkar.
Moğolcada kebenek var, evet, “keçeden yapılmış palto” demiş Lessing’in sözlüğü. Ama Moğolca herhangi bir kökle bağlantısını kuramadığımız tekil bir kelime, Moğolcaya Türkçeden veya ortak kaynak hangisiyse oradan gelmiş olması akla daha yakın.
Eski İran dillerinden Pehlevicede kabâ üst giysi ya da cübbe demekmiş. Hotan Sakacasında k’apa da aynı şeymiş. Burada muhtemel bir kaynak var görünüyor. Ama +nek veya +enek ekini nasıl açıklarız bilmiyorum.
Hotan Sakacası nedir diye sorarsanız bugünkü Uyguristan’ın kentlerinde o zamanlar konuşulan bir İrani dil, 800 sene önce sizlere ömür.
*
İslamöncesi devirde bu sözcük tahminen Farsçadan Arapçaya geçmiş: Arapça kalın q ile qabâ “yünden yapılmış üst giysi”. E, sıcak iklimde yaşayan Arapların kışlık palto modasını İranlılardan ithal etmesi normal.
Araplar köprü olmuş, Avrupaya da ulaşmış. Ortaçağda Sicilya Araplarından Güney İtalyan lehçelerine geçen bir sürü kelimeden biri cabbanu yahut cabano “palto”. Oradan Güney Fransa denizci ağzına sıçramış, caban (/kaban/) olmuş. Standart Fransızcaya “denizci paltosu” anlamıyla girmiş; en erken kaydı 1470’li yıllar.
Türkçede de kaban var biliyorsunuz, Batıdan ithal bir moda sözcüğü. Denizci paltosu anlamında.
“Çin Seddinden Atlantiğe” dedikleri böyle bir şey olmalı sanırım.