Home Artists Posts Import Register

Content

9 Mayıs 2009

Pontus Kralı 1. Pharnakes Amasya’da hüküm sürmüş, Sinop’u fethetmiş: MÖ 180 civarı. Daha meşhuru 2. Pharnakes, MÖ 50 dolayında Kuzey Anadolu’nun büyük bir bölümüne egemen olmuş, çok sayıda şehir ve kale tahkim etmiş. Sonra Zile’de Julius Caesar’ın ordularına yenilmiş. Sezar’ın bu vesileyle Roma’daki sevgilisine yazdığı mektup sonradan Marlboro sigaralarına slogan olmuştur: veni, vidi, vici. Yani: geldim, gördüm, tepeledim (“daha fazla anlatmaya değmez” diye anlaşılacak).

Rahmetli Sezar diktatördü, darbeciydi, filandı, ama aynı zamanda Latin dilinin büyük yazarlarından biriydi, unutmamalı. Az lafla çok şey anlatmanın sırrı nedir diye soranlara cevap: eski Latin yazarlarını okuyun, istifade edersiniz.

Dur, ne diyorduk? Bugünkü Giresun’un eski adı Pharnakía. Esas Kerasus veya Kerasunda bundan iki kilometre kadar daha batıdayken Pharnakes’lerden biri, kaçıncısı olduğu kesin değil, bugünkü yerde yeni kenti kurmuş, kendi adını vermiş. Sonradan eski isim de buraya taşınmış. Gümüşhane’ye bağlı Kürtün’ün eski adı Fernek’tir. Bir de Ordu-Perşembe’ye bağlı bir Fernek var, çakma adı Boğazcık. İkisinin de aslının Pharnakía olduğu belli. İkisi de stratejik yerler, biri Yason Burnuna hakim, öbürü Torul Vadisini kontrol ediyor. İkisinde de harabeler var ama bildiğim kadarıyla araştıran, şeyeden olmamış.

Helenistik çağda Anadolu’da hüküm süren kralların hepsi soyunu Eski Pers (yani İran) aristokrasisine dayandırır. Kültür dili Yunanca olduğu halde hükümdar isimleri Eski Farsçadır. Bizim Helenleşmiş Karadenizli Pharnakes’lerin adı, İran Şahı Darius’un amcası ve veziri olan eski Pharnakes’ten mülhem görünüyor. Farsça aslı Farnbâg imiş, yani Tanrı’nın Kudreti. İnanmayacaksınız ama oradaki Eski Farsça farn (kudret), bizim “gözlerinin feri” deyimindeki fer kelimesinin ta kendisi. Yeni Farsçası farr, aynı manada.

Her iki Pharnakes’in baba adı Mithridates. Farsçası Mithra-dâta, yani Mihrdâd: Güneşin Armağanı. Aynı devirde hüküm sürmüş Kapadokya kralı bir Ariobarzanes var. Aryâ-barzân, yani Arîlerin Yücesi. Mesut Barzanî ile neredeyse adaş adam.[1]



[1]“Mihrdâd’daki Mihr güneş olduğuna göre dâd armağan demek olmalı. Farnbâg’daki bâg Tanrı ise, o halde Bağdad acaba ‘Tanrı’nın armağanı’ mı demek?” diye sormuş Boğaziçi’nde okuyan bir genç arkadaşım.

Boğaziçi Üniversitesine haybeye girilmiyor anlaşılan, doğru çıkarım!

Comments

No comments found for this post.