Home Artists Posts Import Register

Content

27 Mart 2009

Eski Yunanca krínô (yargılamak) fiilinden krísis yargılama eylemi veya yargı anı, “hüküm saati” de diyebiliriz. Kritikós yargılama yeteneğine veya alışkanlığına sahip anlamında sıfat. Kritêrion “yargıcak”, bir şeyi yargılarken kullanılan ilke veya ölçüt; ayrıca yargı yeri, yani mahkeme. Krîma ise mahkemenin verdiği hüküm. Oradaki o eklerin hepsini artık anlayabildiğim için kendimle gurur duyuyorum, laf aramızda.

Romalılar mantık, felsefe, siyaset, yönetim vb. ile ilgili her şeyi Yunanlardan öğrendiğinden, bu kelimeler crisis, criticus, criterium, crimen şeklinde aynen Latinceye geçmiş. Latinceden de, hop, Fransızcaya.

Crise (/kriz/) yüzyıllar boyu özellikle tıpta, hastalık sürecinin dönüm noktası anlamında kullanılmış, ki Arapça buhrân da esasen aynı anlamda tıp terimidir. Eskiden ateşli hastalar fifti fifti ölürledi, unutmamalı. Buhran geçti mi iyisin; yoksa imam devreye girer.

Critique (/kritik/) hem “yargılayan, hüküm veren kişi” anlamında fail adı hem “krizsel” anlamında sıfat. Bir de üstelik Yunanca sıfatın soyut eylem adı olarak kullanılma özelliğinden ötürü, yargılama eyleminin adı da bu. Biz de Fransızlara özendiğimizden, hem “edebiyat kritiği” hem “kritik dakikalar” hem de “bir şeyi kritik etmek” diyoruz. Oysa İngilizcede üç ayrı kelime var: critic (eleştirmen), critique (eleştiri), critical (eleştirel veya krizsel).

Critère (/kriter/) “ölçüt” anlamını aynen korumuş. Crime (/krim/) ise “hüküm” anlamından uzaklaşıp, mahkeme hükmüyle kesinlik kazanan eylemin adı olmuş. (Misal: “Senin hükmün ne kardeş?” “Valla adamı doğramışım deyürler.”) Bizde bunun kriminal, kriminoloji gibi birkaç türevi kullanılıyor.[1]



[1]Acaba İngilizce crime ile Arapça eş anlamlı cürm sözcüğünün alakası yok mudur diye desteksiz spekülasyon yapmış bir okurum. Üşenmeden cevap verdim:

Hintavrupa anadilinde *krei-(iyiyi kötüden seçmek, elemek, yargılamak) kökünden Yunanca, Latince, Slavca, Germence ve Baltık dillerinde düzenli türevler mevcuttur. Sami dilleriyle bir alaka düşünülemez.
Arapça cürm sözcüğünün ana anlamı, enteresan bir şekilde, “birinin kemiğini kırmak” imiş. Eşdeğer İbranice ve Aramice kök olan g-r-m da kemik ve kemikle alakalı işlemleri ifade ediyor.

Comments

No comments found for this post.