Home Artists Posts Import Register

Content

16 Mart 2009

Geçen gün “Kayı boyunun adı dönme demek” diye yazdım, gene epey heyecanlara yol açtı. TDK’nın web sitesi Kayı için “sağlam, güçlü, sert” diyormuş, tabii, bir Türk boyunun adı başka ne olabilir? “Belgelerini açıkla” diye bindiler tepeme.

Boynumuz kıldan ince, açıklayalım. Önce TDK bu tanımı nereden bulmuş diye merak ettim, baktım. A) Ortaasya Türkçesinde, B) TDK’nın derlediği, erken Türkiye Türkçesinin söz varlığını veren Tarama Sözlüğü’nde, C) Çağataycada, D) Osmanlı Türkçesinin en kapsamlı kaynağı olan Meninski sözlüğünde, E) yine TDK’nin Anadolu ağızlarının söz varlığından derlediği Derleme Sözlüğü’nde böyle bir anlama rastlamadım. Mutlaka benim bilmediğim başka kaynakları vardır. Devlet sırrı değilse belki açıklarlar.

Peki ne buldum? Eski Uygurca kaymak: “dönmek, geri dönmek” (Clauson sf. 674; M. Erdal sf. 775). Divan-ı Lugat-it Türk’te gerü kaydı: “yüzünü veya yönünü çevirdi”, kayığ yer: “ana yoldan sapan yer”. Çağatayca kaymak: “bükülmek, dönmek, olduğu yerde geri dönmek”, kayık: “bükülmüş” (Pavet de Courteille sf. 416). Eski Kıpçakçada kaymak yok, ama kayıtmak var. Codex Cumanicus’ta kaytmak, Kitab-ül İdrak’ta kayıtmak: “dönmek, avdet etmek”.

Dede Korkut’ta da “dönmek” anlamında kayıtmak geçiyor. “Av avlayalım ... kayıtalım otağımıza düşelim, yeyelim, içelim.” “Dirse hanın hatunu kayıttı gerü döndü.”

Anladığım kadarıyla kaymak fiili Türkiye Türkçesinde belki ayağı kaymak (= ayağı burkulmak) deyiminin etkisiyle anlam kaymasına uğrayınca, “dönmek” yerine bir süre kayıtmak ve kayıkmak kullanılmış, sonra bunlar da tedavülden düşmüş.

Kayı “boyunun” adı nereden geliyor, vallahi bilmem; kimse de bilmiyor. Ama TDK’nın, başka kanıt görmedikçe işkembe-i kübradan atmışlar diyeceğim tanımına oranla, “dönme” bana sanki daha makulmüş görünüyor. Hatta Kaşgarlı Mahmud’a inanırsak “sapık” diye de çevirebiliriz belki.[1]



[1]Almanya’da sosyal pedagog olan Ergin Bey bu yazımdan çok mutlu olmuş:

Hay dilinizle, kaleminizle, beyninizle çok yaşayın emi. Hah şöyle. Artık diyordum ne yapılsa kâr etmez bu milliyetçiliğe... Azdılar iyice... Ama dinsizin hakkından imansız gelirmiş. Oh be :))) Kayı mı dediniz, yani dönmelerden... Ay hiç güleceğim yoktu... Çok yaşayın Sevan Bey... Elinize, gözlerinize, beyninize sağlık...

Buna karşılık Mehmet Maksudoğlu beni bir kez daha düşünmeye davet etmiş: “Kayı neden katı ‘güçlü kuvvetli’den gelmesin? T/Y dönüşmesi yok mudur?”

Biraz edepsizce cevap vermişim maalesef:

Kayı’nın katı’dan gelmesi mümkün değil. D > Y dönüşmesi vardır ama T > Y diye bir şey yok. Ayrıca Türkiye Türkçesinde mevcut olan katığ’ın bir de kayığ şeklinde varyantı neden olsun ki?
Hem Katı (“güçlü” değil “sert” demek) diye aşiret adı olur mu? Meğer ki hepsi kronik priapizmden mustarip olsunlar!

Comments

No comments found for this post.