Home Artists Posts Import Register

Content

14 Mart 2009

Bak sen, Darfur’un altından da bizim İttihatçılar çıkmasın mı? Bu Darfur dedikleri yer eskiden müstakil sultanlıkmış. Birinci Dünya Harbi’nde bizimkiler Darfur Sultanı Ali Dinar’la temas kurup Mısır’daki İngilizlere karşı arkadan bir cephe açmayı önermişler, bir miktar para göndermişler. İngilizler de ürküp 1916’da Darfur’u işgal etmiş. Sudan 1956’da bağımsızlığa kavuştuğunda orayı da “aman ne olacak canım” deyip Sudan’a verivermişler.

Darfurlular bu işten hiç memnun kalmamış. Geçtiğimiz yıllarda Sudan’ın gayrımüslim olan güney yarısı de fakto bağımsızlık ilan edince, bunlar da Müslüman oldukları halde Arap olmadıkları için “biz de isteriz” diye kalkışmışlar. Orgeneral Beşir de “e yetti artık” deyip bunları köküne kadar kesmiş. En az yarım milyon ölü var diyorlar, iki milyon kişi de çöle kaçmış sersefil. Herhalde bizim başbakanımızın aklına gelmemiş “Bak Tevrat’ta yazıyor, öldürmeyeceksin” diye hatırlatmak.[1]Söylese belki dinlerdi.

Sudan’ın adı Arapça bilâd-üs Sûdân, “karalar ülkesi” demek. Arapların genelde Kara Afrika’ya verdiği ad bu. Bizim Kavalalı Mehmet Ali Paşa Kara Afrika’nın bir parçasını fethedince burası Mısır’ın “Karalar Eyaleti” olmuş. Daha sonra Mısır’dan ayrıldığında aynı adı korumuş.

Arapça aynı s-w-d kökünden aswad “kara”, bizde hacer-i esved deyiminde geçer. Bunun dişil hali sawdâ yani sevda. Sevmekle, sevgiyle alakası yok, melankoli dediğimiz kara ruh halinin Arapçası, modern adı depresyon. Muswadda da “karalama” demek, Türkçesi müsvedde.



[1] Başbakan R. T. Erdoğan bu utanç verici antisemitik ifadeyi 30 Ocak 2009’daki Davos panelinde İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e karşı sarfetmişti. Daha sonra çeşitli vesilelerle Başbakan Benjamin Netanyahu’ya da benzer deyimlerle çıkıştı.

Comments

No comments found for this post.