Home Artists Posts Import Register

Content

10 Mart 2009

Son zamanlarda harıl harıl sözlüğe çalışıyorum, malum, kış mevsimi, Şirince’de sosyal hayat sıfır, otelde de çok iş yok. Mayısa doğru yeni baskıyı yetiştiririm inşallah.

Günün sürprizi laga luga. Güncel Türkçenin gayet güzel, oturmuş, anlamı belli kelimelerinden biri. Hürriyetgazetesinde mesela son on yılda laga luga yazımıyla 24, lagalugayazımıyla 13 defa geçmiş, az değil. Ama piyasadaki Türkçe sözlüklerin hiçbirinde yok. Hadi TDK’nın güncel Türkçeyi takip etmek gibi bir derdi yok, onu geçtik. Ama Kubbealtı’nda da yok, Meydan Larousse’ta da yok. Nişanyan’da hepten yok. Bir tek Hulki Aktunç’un Argo Sözlüğü’nde var. O da sallamış, onomatope demiş, yani “ses benzetmesiyle yapılmış kelime”.[1]

Derken birden jeton düştü. Tabii yaa, Arapça lağâ “söyledi, lakırdı etti”, luğâ onun pasifi “söylendi”! Luğat (söz, lakırdı) kelimesinin kökündeki eylem. Kalıp gayet tanıdık, Farsça guft û gû (“söylenmiş ve söylenen”, yani dedikodu), Arapça kîl û kâl (“denildi ve dedi”, aynı şey), Türkçe dedi kodu gibi. Ama laga luga “dedikodu” değil, “boş laf, lakırdı” anlamında kullanılıyor. Belli ki, yeraltından akan sular gibi, yüz veya birkaç yüz yıldan beri Türkçede var olan bir deyim ama bir türlü sözlüklere terfi edememiş.

Sözlükçülük ince iş. Türkçenin Oxford English Dictionary gibi eksiksiz bir sözlüğü olsaydı ne büyük medeniyet olurdu ah!



[1] Hulki Bey’in buradaki özensiz ifademe verdiği ölçüsüz tepki, Hürriyet gazetesinin birinci sayfasında yer aldı. Adı geçen gazetenin alışılmış ikiyüzlü oportünizmini yansıtan haberi 11 Nisan 2009 sayısında okuyabilirsiniz.

Comments

No comments found for this post.