Home Artists Posts Import Register

Content

2 Mart 2009

Türkçe imlada çift a hadisesi SADECE ayınla yazılan Arap kökenli kelimelerde karşımıza çıkar. Ama iş orada bitmez, aa’nın da kaç çeşidi var. Mesela cemâat, zirâat, sâat, kanâat derken ilk a’nın uzun, ikincisinin kısa söylenmesi lazım. Buna karşılık maâş, maârif, saâdet sözcüklerinde ilk a kısa, ikincisi uzun. Matbaa, maalesef, müracaat, taahhüt ve taassup’ta her iki a kısa. Naaş, vaat, vaaz ve zaaf’ta ise aslında iki a yok, hakikisi na’ş, va’d, va’z, za’f. Tek başlarınayken Türkçede bu şekilde telaffuz edilmeleri zor, ama eski filmlerdeki adamlar gibi konuşmak isterseniz arkaya ek getirdiğinizde ikinci a’yı yutmanız şart. Misal: “Na’şım toprağa girmeden bu va’dinizi unutamam, Nalan!”

En beteri faal. Bunda bir değil iki ayın var, üstelik ikinci a uzun. Gaddar veya cabbar der gibi, ortadaki durağı ikileyip söylerseniz kubbealtı sohbetlerinde ekstra puan kazanırsınız.[1]

Ayın Sami dillerine has, gırtlaktan balgam söker gibi bir ses. Arapçada alelade bir sessiz harf sayılıyor. Türkçede (pardon: İstanbul Türkçesinden türeyen Standart Modern Türkçede) böyle ses olmadığından, yerine basit bir stop konulur. Sa’at yahut fa’iz derken iki sesli arasına kısacık bir durak girer, TRT spikerleri gibi söylersen, stop dediğim o.

Sokak Türkçesinde bu stop olayı da kalktı, artık sât, mâş, fayiz, fâliyet, sâdet, swadiye vb. deniyor. Bu “yanlış” mı? Önlenmeli mi? Eyvah güzel Türkçemiz elden gidiyor mu? Hiç sanmıyorum. Bundan otuz yıl sonra doğru telaffuz muhtemelen böyle olacaktır, öbür türlüsü insanlara “antika” ve “komik” gelecektir. Bugünün gençleri de, o zaman çıkacak olan yeni dil modalarına karşı heyheyleneceklerdir. On bin senedir, böyle gelmiş böyle gider.


[1]Maˁaˁâile’yi unutmuşum. İki ayın, iki kısa bir uzun a, bir de fazladan hemze.

Comments

Hakan Şahin

Faiz kelimesinde ayın harfi yok. Dolayısıyla onun yazımında herhangi bir kesme işaretine ihtiyaç yok.