Home Artists Posts Import Register

Content

23 Şubat 2009

“Eski Türkçede de yenisinde de nefret sözcügünü dil duygusu açısından tam olarak karşılayan bir sözcüğe rastlamadım” demiş bir okurum.

Haklı galiba. Biraz zorlasak iğrenmek olabilir mi acaba? Kaşgarlı gerçi yigrenmek eylemini “bir şey (özellikle yiyecek bir şey) karşısında fiziksel bir iticilik hissi duymak, cildi ürpermek” diye tanımlamış. Buna karşılık 13. ve 14. yüzyıla ait Ortaasya metinlerinde yigrenmek daha çok bir kişiden veya düşmandan nefret etmek olarak geçiyor. Misal: biri biringizke yigrenmengiz (“birbirinizden nefret etmeyiniz”). Yigre- veya yigir- kökünün anlamı açık değil; “çiğ (et)” anlamına gelen Eski Türkçe yig’le birleştirmek bana zorlama geliyor. Eski Türkler çiğ etten iğrenmemişler ki, afiyetle yemişler. Adı üstünde, steak tartare.

Türkiye Türkçesinde /i/ye bitişen /y/ düşmüş. Buna karşılık /y/yi /c/ye çeviren Türki dillerde eski telaffuzun izi kalmış. Özbekçede cirgenmek, Kırgızcada ciyirgenmek veya cirenmek, Kazahçada jiyrenmekgeçiyor. Yakutçası sirgenmek. Bunların hepsi kurallı değişimler, yani sürpriz yok. Moğolca cigsi- ve cigegür-, Kalmukça cigşe-biçimlerinden “aha, Altayca!” diye heyecanlı sonuçlar çıkarmak bence mümkün değil, belli ki bunlar da eski bir Türk lehçesinden alıntı.

Bir de kal gelmek deyimi var. Bunu uyduruk bir yeni kelime sanıyordum, meğer Türki dillerin birçoğunda aynısı veya eşdeğeri varmış.Tam araştıramadım o yüzden kesin bir şey söylemek istemem (sözlüğümde de yok), ama galiba bu da nefret etmek anlamına gelen bir deyim.[1]



[1]Bir okurum tartışmayı etnopsikolojik zemine kaydırmayı denemiş:

Türkçede bu tip olumsuz duyguları karşılayan ve her birinin farklı tonları olan ne çok kelime var: Öfkelenmek, nefret etmek, iğrenmek, tiksinmek gibi ağır tonların yanısıra, kızmak, gücenmek, küsmek, darılmak, kırılmak, kırgın olmak, bozulmak, alınmak, gocun­mak diye uzayıp gidebilecek bir liste. Bu listeye argolar dahil değil (kıl olmak, kıl kapmak, tilt olmak, papaz olmak vs.). Bu bize özgü mü? Yani başka alanlarda olmadığı kadar olumsuz kişisel duygu ifade eden sözcüğün bulunması durumu? Hani buradan yola çıkarak zeno­fobiyi içselleştirmiş bir ulus olduğumuz söylenebilir mi?

Açtım Roget’s Thesaurus’u döktürdüm:

Hate, abominate, detest, dislike, loathe, abhor, revolt from, recoil, execrate, despise, curse, bear a grudge, bear malice, be sullen, insult, denounce, be nauseated, find loathsome, be embittered, resent, be offended, take offence, take it ill, be indignant, take to heart, take amiss, get angry, get mad, get peeved, get sore, get in a pet, bridle, bristle, huff, pique, nettle, rankle... Bir de argoya girsek sonu gelmez...

Comments

No comments found for this post.