Home Artists Posts Import Register

Content

28 Şubat 2009

Sizi kandırdım. Vatanı bölmeye ve emperyalizme yem etmeye yönelik emellerim doğrultusunda herkesi yanılttım. Mea culpa. Halbuki Soros’a söylemiştim, bozma bu Türkçeyi o kadar, sonunda anlayacaklar hain emellere hizmet ettiğimizi, bak Latince bilen evrenkentliler bile var artık diye. Heyhat, dinlemedi. Sen yaz arkandayım diye beni kandırdı.

Ekşi Sözlük’e teker teker yazmışlar, koskoca Cicero’yu bile bilmediğimi, bilsem de halktan gizlediğimi, Ammianus Marcellinus gibi dev bir yazarı gözden saklamaya çalıştığımı, metrelerce döktürmüşler. Cicero’nun universus (hepsi, topu) sıfatından nötr isim olan universum (var olan şeylerin hepsi, yani evren) sözcüğünü felsefi bir kavram olarak kullandığını kim bilmez? İşte foyam döküldü orta yere çamaşırcı teyzenin kirli bohçası gibi. Fransız Akademisinin sözlüğüne kanıp kelimenin bu anlamı 1550’lerde çıkmıştır diye yalan söyledim. Tuh bana! Sevan Nişanyan’ın sözlüğündeki üniversel maddesine bile bakmamışım, universus sıfatının yapısını öğreneyim diye.

Doğruları görünce artık dayanamadım, Du Cange’ın on ciltlik hayvani Ortaçağ Latincesi sözlüğüne baktım. Ne bulsam beğenirsiniz? O da vatan haini değil miymiş? Herif sekiz bin sayfalık sözlük yazmış, üstelik papaz, ama universitas sözcüğüne karşılık bakın ne demiş: 1) “bir kentin sakinlerinden oluşan topluluk veya birlik, yani commune” (bizdeki belediyedir, daha doğrusu İngilizce anlamıyla corporation), 2) “bir dini kurum mütevellilerinin tüzel kişilik sahibi heyeti, yani collegium”, 3) “üniversite”. Hepsi bu kadar. Evrensellikle ilgili bir şey yok. Saklamış.

Geriye aklımı kurcalayan tek konu kalıyor, onu da da yakında öğretirler umarım. – sity ile  –city sanki farklı şeylermiş gibi geliyor bana, okunuşları benzese de. Ama koskoca Amerika’nın en genç emekliye sevkedilen kimya profesörü, Konya Teknik Üniversitesi alimlerinden Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu sity demek kent demektir diyorsa bana susmak düşer, o kadarcık İngilizce bilmeyecek hali yok ya?

Kendisiyle bir zamanlar aynı dönemde, aynı üniversitedeydik (Konya değil). İyi kötü tanırım. Amerikalılardan onca nefret etmek için yeterli sebebi vardır, inanırım.[1]



[1]İkinci yazı da fazla ironik oldu (kinayeli yani) herhalde ki, ısrarla ne demek istediğimi soranlar devam etti. Şöyle izah ettim:

Universum ve universitas’ı Antik Çağ’da Cicero “evren” ve “evrensel” anlamında kullanmış. Bunun farkında değildim, öğrendim. Yoksa modern çağda kelimenin bu anlamları da içerdiğini tabii ki biliyorum; hatam bunun Rönesans sonrası bir gelişme olduğunu sanmaktı. Velakin Ortaçağ’da bu kullanımın eseri görülmüyor. Corporation yahut “dernek” anlamında bol bol kullanmışlar. Parisli veya Bologna’lı hocaların yaptığı iş de mahkemeye dilekçe verip bir adet corporation kurmaktan ibaret. Evren mevren kurmamışlar. Bu kadar basit bir tezi bir türlü anlatamamam benim beceriksizliğimdir; kabul.

Şunu da ekledim:

“Tüzel kişilik kavramı Ortaçağ Avrupa’sının ilginç buluşlarındandır. “Devlet” kavramı feodal dönemde adım adım parçalanıp, kişilerin karşılıklı hak ve yükümlülüklerine dayanan sözleşme hukukuna dönüştükçe, feodal sistemin dışında yer alan şehirler, dini kurumlar, şirketler... kendi hukuki statülerini tanımlamak ihtiyacını duymuşlar. Yaygın olarak kullanılan üç terim: commune, collegium ve universitas. Üçü de aşağı yukarı “hep beraberlik” gibi bir anlam taşıyor.”

Comments

No comments found for this post.