Home Artists Posts Import Register

Content

2 Şubat 2009

Yunanca eu “iyi”, ángelos “haberci, ulak, resul”, euangélion “iyi haber, müjde”. Hıristiyanlığın ilk devirlerinde İsa’nın hayatı ve öğretisine ilişkin anlatımlar bu adla anılmış. Latince biçimi evangelium. İngilizce gospel bunun tam çevirisi, Eski İngilizce gôd iyi, spel haber. İsa’nın çeşitli öğrencileri tarafından telif edilen iyi haber metinlerinden dördü, Hıristiyanların Kutsal Kitap (Bible) diye adlandırdığı 66 kitaplık külliyat içinde yer almış.

Ortadoğu’nun o devirde yaygın dili olan Aramicede – yani klasik Süryanicede – sözcük ewangêliyûn şeklinde geçiyor. Hz. Muhammed zamanında Arabistan’daki Hıristiyanların bu adı kullandığını varsayabiliriz.

Arapçada /g/ sesinin /c/ye dönüştüğüne daha önce değinmiştim. Uzun ê sesi de Arapçada î olur. Dolayısıyla Arapça biçimin *ewancîl olması lazım. Baştaki ses grubunun i-’ye dönmesinin de mutlaka bir nedeni vardır ama uzatmayalım. Kuran’da Hıristiyanların kutsal kitabı incîl diye geçiyor. Hatta bu adda bir kitabın Allah tarafından İsa’ya “indirildiği” de belirtiliyor, belki bilemediğim ya da anlamadığım bir nedenle.

Bir konu daha var aklıma takılan. Hz. Muhammed’in gençliğinde ticaret amacıyla Suriye’ye gidip geldiği rivayet ediliyor. Peki Suriye’deyken hangi dili konuşurdu? Aramice biliyor muydu, yoksa tercüman mı kullanıyordu?[1]


[1]Hz. Muhammed Aramice biliyor muydu sorusunu saçma bulan ve Kuran’ın İncil’e dair sözlerine kuşkuyla yaklaşmama duygusal tepki gösteren bir okuruma şöyle yazdım:

1) Suriye’nin dili MÖ 2000’lerden İslam fethine kadar olan dönemde Aramice olmuştur. Aram zaten bugünkü Suriye’nin güneyine (Şam vilayetine) verilen addır. Önceleri Suriye’de konuşulan bu dil MÖ 1000 dolayında Mezopotamya’da (Irak), bir müddet sonra da Filistin’de egemen olmuş ve bin küsur yıl Ortadoğu’nun hakim ticaret ve kültür dili olarak kullanılmıştır. Arapçaya akraba bir dildir. Hz. Muhammed döneminde tüm Ortadoğu’nun standart ticaret ve kültür dili idi. Arabistan’da a) Hıristiyan ve Yahudilerin dini metin ve ayin dili, b) muhtemelen tüccar kesimin uluslararası anlaşma dili Aramice idi. Arap dilinde İslam öncesi devirden beri okumayazmaya, hukuka ve ticarete ilişkin sözcüklerin büyük çoğunluğu Aramiceden alıntıdır. Kendi ve eşi uluslararası ticaretle uğraşan bir kimsenin –en azından “excuse me” ve “one minute” diyecek kadar– Aramice bilmesi bana doğal görünüyor.
2) “İncil” sözcüğünün “iyi haber” anlamına geldiği muhakkaktır. Ayrıca aslı Aramice değil Yunancadır, yani işin tabiatı gereği Hıristiyanlığın en azından 20-30’uncu yılında ortaya çıkmış bir kelime olması gerekir. Bu durumda, Hz. İsa’nın “incil” adında bir kitap yazmış, okumuş, vahiy olarak almış ya da böyle bir kitaptan haberdar olmuş olması beklenemez. Zaten İncil metninde de böyle bir iddianın izine rastlanmaz. İncil, İsa’ya DAİR müritlerinin yazdığı bir dizi anlatımın adıdır. Bu anlatımlarda bize tanıtılan İsa, kitap yazmakla hiçbir alakası olmayan, aksine “kitabî” dinlere karşı çıkıp bambaşka bir çeşit “tasavvufi” (tırnak içinde yazdım) sevgi ahlakı vaazeden bir kişidir. Eğer aksine bir iddia varsa, bunun inandırıcı bir delili olması gerekir. Kusura bakmayın, Kuran’da başka türlü yazması bana yeterli kanıt gelmiyor.

Comments

No comments found for this post.