Home Artists Posts Import Register

Content

13 Ocak 2009

Bunu Elifin Öküzü’nde yazmıştım. Orada yazdığımı burada tekrarlamak bana ayıp geliyor, köşeyazarı ahlakıma ters. Ama öyle ısrarla sormuşlar ki mecbur kaldım. On beş yirmi liraya kıyıp kitabı alsanız bana sormaya gerek kalmaz, değil mi?

Anadolu analarla dolu bir ülke, tabii, orası muhakkak, ama istatistik olarak başka ülkelerin de farklı olacağını sanmam. Hem bin dört yüz yıl önce memlekete bu adı veren Rum’un Türkçeye vakıf olması da zor, gidip Orhun Irmağı’ndaki Bilge Kağan’a sormadıysa. Anatolê Eski Yunanca gün doğumu, yani doğu; Bizans Rumcasında telaffuzu Anatolí. Ana-“yukarı” anlamında edat. Tellô “kalkmak, doğmak”, vurgulu ek alınca tol-. İstanbul’dan bakınca neden bu adı vermişler, belli.

Bizans’ın bir idari birimi olarak Anatolikón adına ilk 669 yılında rastlanıyor.[1]Orta Anadolu’nun büyük kısmını kapsayan dev eyaletin adı, başkenti Amórion, yani bugünkü Afyon Emirdağ. Daha önce imparatorluğun resmi dili Latince iken bu ilin adı Oriens imiş, ki tastamam aynı şey demek, “güneşin kalktığı yön, doğu”. Bildiğimiz orient.

Osmanlı’da Anadoli eyaletinin merkezi 16. yüzyılda Kütahya’dır, Emirdağ’a bir taş atımlık yer; kapsamı da Balıkesir’den Kastamonu ve Ankara’ya kadar olan alan. 19. yüzyıla gelindiğinde vilayet artık yoktur, buna karşılık Fırat sınırına kadar tüm yarımada “Anadolu” diye bilinir. Ahmet Vefik Paşa sözlüğüne göre Anadoli = “Marmara ve Akdeniz’den Fırat’a kadar olan diyâr; kadimde Küçük Asya.” Kapsama alanının Fırat’ın doğusuna taşması Cumhuriyet dönemi terminolojisidir.

Yunancadan Türkçeye alınan kelimelerde sert sessizin yumuşadığını daha önce yazmıştım, o yüzden Anatoli>Anadoli. Son sesin /u/ya dönüşme tarihini belgelemek zor çünkü eski yazıda daima Anadoli yazılmış.

------------------------
Tam on yıl sonra, 3 Şubat 2019'da Blogumda gene bu konuya değindim:

Anadoli

Anadolu’nun Bizans’ta bir eyalet adı olduğunu elbette biliyorduk. Ama anlamını, daha doğrusu mantığını tam kavramamıştık. Neden “doğu”? Neyin doğusu? Meğer ilginçmiş.

Diocletianus’un 285 yılındaki idare reformuyla Roma imparatorluğunda dioecesis (İng. diocese) adı verilen süper-valilikler kurulur – beylerbeyilik diyelim. Bunlardan biri Oriens’tir, yani Doğu. Palaestina (Filistin), Phoenice (Lübnan), Arabia Euphratensis (Rakka), Syria (Şam), Osrhoene (Urfa) ve Mesopotamia (Musul) vilayetlerini kapsar. Oriens, ekli hali orient-, bildiğiniz bir sözcük: güneşin doğduğu taraf. Yunancası Anatolí’dir, sıfat hali Anatolikon thema, aynı anlamda. Roma imparatorluğunun resmi evrakı daima bu iki dildedir. Mesela elimizde 5. yy başına ait notitia dignitatum var, vali-kaymakam kararnamesi gibi düşünün, bütün eyaletlerdeki önemli makam ve unvanların listesi, orada detayı var.

634 gibi İslam istilası başlar. Anatoli süper-vilayeti on yıldan kısa sürede elden çıkar. Roma ordularından arta kalanlar apar topar ricat ederler. Yenilmiş ordular tehlikelidir, nereye sataşacakları belli olmaz. Anatolikon ordusu belki bu yüzden yeniden düzenlenir, Amorion kentinde yeni karargah kurulur. Başta muhtemelen geçici diye düşünülmüştür: Arap belası geçsin, gene görevlerinin başına dönerler. İlk kez 669 yılında resmi kaydı görülür. Amorion Afyon’un Emirdağı ilçesidir. Daha doğrusu, şimdi adı Hisarköy olan eski Emirdağ hisarıdır. Sonraki birkaç yüzyıl boyunca Anatolikon askeri eyaletinin merkezi orası kalır. Zira bürokratik kurumlar bir kere kuruldu mu bir daha kolay kolay gitmez.

Osmanlı’nın Anadoli eyaleti Bizans’ınkinden biraz daha kapsamlıdır. Merkez bu sefer Kütahya’dır, yani Emirdağ’ın yan komşusu. Ankara-Çankırı-Kastamonu ile birlikte Ege bölgesinin tamamı Anadoli’dir. Bu alan, Osmanlı Beyliğinin Yıldırım Bayezit devrinde Asya yakasındaki topraklarıdır. Yani Osmanlı’nın bakış açısından “Boğazların doğusundaki her şey” Anadoli’dir. Sonradan o arazi çok genişlese de, mesela Konya-Karaman, Kayseri, Sivas, Adana vs. asla Anadoli eyaletinin kapsamına girmez.

En az 18. yy’a dek sözcüğün İstanbul ağzındaki telaffuzu Anadoli’dir. Bunu net olarak biliyoruz. 20. yy başına kadar da egemen telaffuzun bu olduğunu sanıyorum, ama bundan emin değilim. Çünkü eski yazıda daima Anadoli yazılsa da nasıl okunduğunu kestirmek güçtür. Ermeni, Rum ve Latin harfli Türkçe metinlerde her zaman Anadoli yazılır. Reel telaffuz yazılı şekilden ne zaman uzaklaştı? Emin olmak zor.


[1] (2019 notu) Oriens yani Anatolikón idari biriminin adı ilk kez dioecesisadı verilen (İng. diocese, Türkçesine “beylerbeyilik” diyelim) süper-valiliklerin tesis edildiği 280’li yıllarda belirmiş. Palestina (Filistin), Phoenice (Lübnan), Arabia Euphratensis (Rakka), Syria (Şam), Osrhoene (Urfa) ve Mesopotamia (Musul) vilayetlerini kapsamış. 640 küsurda bu yerleri topluca Araplar ele geçirince, çil yavrusu gibi dağılan Anatolikón orduları için Emirdağ’da geçici karargah kurulmuş. Anatolikón thema’sı, yani askerî vilayeti, yukarıda belirttiğim gibi bu olaydan 20-30 yıl sonra ilk kez kayıtlarda görünüyor.

Comments

No comments found for this post.