Home Artists Posts Import Register

Content

26 Aralık 2008

Eski Yunanca párdos, kedigillerden meşhur yırtıcı hayvanın adı. Aslana daha çok benzeyen çeşidine aslan-pars anlamında leo-párdos demişler. Antik Yunan yazarlarına göre párdos Fars­çadan alınma bir kelimeymiş, öyle diyorlar.

Elimizdeki Eski ve Orta Farsça kaynaklar kısıtlı olduğundan Farsça kelimenin eski halini yazılı metinlerde bulamıyoruz. Yeni Farsça, yani İslamiyet sonrası Farsçada kullanılan kelime pârs, ki olasılıkla *pârd-s biçiminden evrilmiş. Aynı hayvanın bir eski Doğu İran dili olan Soğdca biçimi prd-anka, İran dilleriyle ak­raba bir dil olan Sanskritçe yani Eski Hintçe hali ise prdâku. Özetlersek en eski İran ve Hint dillerindeki biçim *pard- olacak; pars ise çok sonradan, 10. yüzyıl dolayında evrilmiş bir form.

Öte yandan bakıyoruz, Eski Türkçe metinlerde bir vahşi hayvan adı olan bars geçiyor. Göktürk kitabelerinde, yani 8. yüzyılda, Bars Beğ adlı biri var. Attila’nın amcalarından birinin adı da muhtemelen Aybars, 5. yüzyılda yaşamış. Hatta, en eski devir­den beri Türkçede var olan arslan sözcüğü bir ihtimal *bars-lan >*wars-lan biçiminden evrilmiş. Çünkü lan hayvan demek, ki­milerine göre Çinceden alıntı.*

Şimdi hangisi özgün, bars mı pars mı? Farsça sözcüğün aslının *pard- olduğu düşünülürse Türkçeden Farsçaya alıntı zor görü­nüyor. Belki ortak bir eski Asya kaynağı varsayacağız, ya da kes­tirmeden “bilmiyoruz” diyeceğiz.


------------

* Bkz. kaplan, sırtlan, yılan. Ancak *lan sözcüğü bağımsız olarak Türkçede kaydedilmemiş, eğer ek ise işlevi muğlak, Çinceden alıntı ise üç beş kültür ürünü dışında Çinceden sözcük almayan Türklerin en temel hayvan adlarını neden oradan devşirdiği muamma…

Comments

No comments found for this post.