Home Artists Posts Import Register

Content

2008-09'da Taraf'ta yayımlanan Kelimebaz makalelerimi, her gün bir yazı hesabıyla buraya taşıdım. Patreon patronlarım kısıtsız yararlanabilirler.

2 Kasım 2008

Çakırkeyif’teki çakır “alaca mavi renk” anlamındaki çakır değil, şarabın asıl Türkçe adı olan çakır. Çakır ta 11. yüzyılda Ortaasya Türkçesinde yaygın olarak kullanılan bir sözcük. Türkiye Türk­çesinde de galiba 16. veya 17. yüzyıl dolaylarına dek şarabın halk arasındaki normal adı olarak kalmış. 18. yüzyıl başında tarihçi Naima çakır kelimesini kullanınca “kâse-i hamr demektir” diye açıklama gereğini duyduğuna göre o tarihte artık eskimiş olmalı.

Çilingir sofrasındaki çilingir de eskiden “ferforje işi yapan” ya da bugün “kilitçi” anlamına gelen çilingir değil. Farsça şilengâr, yani “şölen donatan”. Farsça şilen/şilân ve Türkçe şölen, ikisi de Moğolcadan alınma bir kültür kavramı. Kelimenin Moğolca aslı çorba demekmiş ama Cengiz Han sülalesi zamanında Moğolla­rın bir siyasi güç gösterisi olarak kullandıkları muazzam boyutlu resmi ziyafetlere bu ad verilmiş.

Tüketim manyaklığı kapitalizmin icat ettiği bir şey değil. O de­virde de bir defada on bin sığır, yüz bin koyun kesip dosta düş­mana hava yaparlarmış.

Comments

Durağanlığın Süreğenliği

Çakır'ın bu anlamını bilmiyordum, Çilingir'in de... Kesinlikle çok ilgi çekici, teşekkürler...