Home Artists Posts Import Register

Content

16 Eylül 2009

Kürt Açılımı1 konusunda bir araba boş laf arasında gözden kaçırılan iki tane temel konu var, biri satır aralarında kaybolan, diğerinin esamisi bile okunmayan.

BİR: Dağda olan binlerce gerilla, Türk Adaletinin şefkatli kolları arasında zebun ve zelil olmadan nasıl normal hayata dönecek? Siz buna dağda olmayıp da yurtiçi ve yurt dışında örgütün sivil işlerini yürüten kadroları da ekleyin bi zahmet. Farzedelim bunlar eve döndüğünde yüz bin kişilik zafer alaylarıyla karşılandı, Eli Silahlı Kuvvetlerin buna tepkisi ne olacak?

İKİ: Hapistekiler ne olacak? Benim bildiğim Türk hapishanelerinde on bini aşkın, kimi kaynaklara göre yirmi binden fazla Kürt var, yok efendim sayın dedi, yanlış renkte poşi taktı, Hz. Kemal’e yan gözle baktı, elinde taş izi vardı gibi absürt gerekçelerle Türk Adaletinin gazabına uğrayan. Bunların suçu ne? Dağa çıkacak kadar cüretkâr olmamak mı?

Bana sorarsanız “Açılım” muhabbetinin dönüp dolaşıp geleceği yer af meselesidir. Mevcut yasalara göre kısmî af çıkarmak imkânsıza yakın olduğu için, elleri mahkûm, genel affa gitmek zorundadırlar.

Sevan söylediydi dersiniz.

*

Af Arapça. Aslı ˁafw, telaffuzu neredeyse imkânsız olduğundan modern Türkçede kestirmeden af olur. Ardına bir sesli alınca aslında şık ortamlarda afvı demeniz uygudur, ama normal hayatta affı  demek de affedilir. 20. yüzyılın en orijinal, hatta en eksantrik Türk yazarı olan İbnülemin Mahmut Kemal İnal kelimenin düz halini çoğu zaman afiv diye yazar ki doğrusu da öyle olmalı sanırım.

Arapça sözcüğün esas anlamı silinmek. ˁAfâ al-athar = ayak izi silindi. Dolayısıyla bir suçun, cezanın, verginin, külfetin silinmesi de afv. Mefulü muˁaf, yani affedilmiş. Vergiden muaf demek vergisi silinmiş demek.

İstiˁaynı fiilin onuncu vezindeki masdarı. Bir vergiden veya cezadan veya ağır bir görevden affını dilemek anlamına geliyor. Esasen “bastım istifayı çıktım”daki gibi kabadayı bir anlamı yok, aksine “ben bu işi yapamıyacağım, affedin,” gibi bir yalvarma edası ağır basıyor. Ama eski adapta bir büyüğün yüklediği işten çekince göstermek saygısızlık sayıldığı için, sanki istifa etmek küstahlıkmış gibi bir anlayış yerleşmiş.




1 Bir zamanlar bir “Kürt Açılımı” vardı, hatırlar mısınız? Cumhurbaşkanı Gül “Kürt meselesinde yakında çok güzel şeyler olacak,” diye müjdeyi vermiş (27 Temmuz), İçişleri Bakanı saf gazetecileri toplayıp yüz yıllık Kürt belasına hemen o hafta çözüm getireceklerine inandırmıştı.

Sonuç: 19 Ekim’de Irak’tan otuz tane PKK’lı geldi. Millet sevindi. Ertesi hafta Kürt Açılımı bitti. Kürtlerin partisini kapattılar. Bütün belediye başkanlarını yakalayıp kodese tıktılar. İntifada provası yapan çocuklardan bin tanesini tutup otuzar seneye mahkûm ettiler. İki yıl sonra (2012 Aralığında) gene açılım başladı. Bu sefer olacak, aman ses etmeyin dendi. İki sene sürdü. Gene belediye başkanlarını yakalayıp kodese attılar. Şehirleri bombaladılar. Kürt diyen herkesi terorist ilan ettiler.

Devamını anlatmaya gerek yok. Açın okuyun Yunanistan tarihini, Bulgaristan tarihini, Arnavutluk tarihini, Suriye tarihini, üç aşağı beş yukarı tahmin edebilirsiniz.



Comments

Yetkin

Yazıya sonradan yapılan eklemeler ve yorumların ne zaman yapıldığını nasıl anlayacağız? Yazı 2009'da yazılmış ama ekleme ne zaman yapıldı?