Home Artists Posts Import Register

Content

10 Eylül 2009

Geçen gün maslak salx’tan gelir, hayvan boğazlama yeri demektir dedim ya. Birkaç okurumun aklı yatmamış, nasıl yani diye sormuşlar.

Arapça’da ism-i zaman ve mekân dedikleri son derece şık bir kelime kalıbı var. Üç harfli fiil kökünü alıyorsunuz, maSSaS veya maSSiSkalıbına sokuyorsunuz. Bazen arkasına dişil eki olan –a(t) ekliyorsunuz. O işin yapıldığı yer veya zaman anlamına gelen bir isim elde ediyorsunuz. Üç sessizin yerine S simgesini kullandım. Mefˁel ve mefˁil desem klasik tip eğitim görmüş olanlar da anlar.

Buyurun örnek.ˁİbâdet malum, kökü ayın-b-d; maˁbed ibadet edilen yer. Ğurûb güneşin batması; mağrib güneşin battığı yer, yani Batı. Kitâb yazma, mekteb yazı yazılan yer. Cülûs oturma, meclis oturma yeri. Tabx etmek yemek pişirmek, matbax yemek pişirilen yer. Bizde önce mutbak, sonra 20. yüzyıl başlarında mutfak olmuş. Ziyaretten mezâr, ziyaretgâh; /y/ yumuşak bir sessiz olduğundan erimiş, a’nın uzamasına neden olmuş. Cereyan akma, mecrâ derenin aktığı yatak; bunda da son sessiz /y/. Zirâˁatten mezraˁ, tarım yapılan yer. Menzil, yolculukta attan veya arabadan inme yeri, konak; inmek anlamına gelen nüzul’den. Sükûn bir yerde durma veya oturma, sâkin o yerde oturan, mesken oturma yeri. Mescid, secde etme yeri. Neş’et etmek kaynaklanmak, menşe’ bir şeyin kaynaklandığı yer; bunda ayın yok hemze var. O yüzden Türkçede mezra mezraı, ama menşe menşesi olur.[1]

Dişil eki alan örneklerden mahkeme var (hüküm verme yeri), medrese var (ders etme yeri), mertebe var (rütbe basamağı), manzara var (aslı bakma yeri yani bakanak; bakılan şey anlamı Türkçede sonradan türemiş).

Matbaˁa sözcüğünü ilk kez 1729’da İbrahim Müteferrika türetmiş yanılmıyorsam, tabˁ etme yeri anlamında, yani basımevi. Nesne yoksa adı da olmaz tabii.


[1]Hem TDK hem Kubbealtı Sözlüğü menşe, menşei demişler. Israr ediyorum, yanlıştır. Bir şeyin doğduğu veya kaynaklandığı yer anlamında منشأ yazılır, menşesi olur. Veba vebası, aza azası, akraba akrabası, bela belası, bina binası, kaza kazası, müptela müptelası, aynen öyle. Halt etmişler.

Ayınla yazılan bir başka menşeˁ var, “şiddetle yırtmak” anlamında. 300 senedir Osmanlıca sözlüklerde yok, antika bir sözcüktür. O olaydı menşeˁi olurdu, bakın, ama o değil.

Comments

No comments found for this post.