Home Artists Posts Import Register
The Offical Matrix Groupchat is online! >>CLICK HERE<<

Content

9 Eylül 2009

“Şehrin Türkçesi balık mıdır” diye sormuş, kutadgubiliklere meraklı görünen bir okurum. Hemen kontr soruyu çaktım: şehir mi Türkçedir, (şehir anlamında) balık mı Türkçedir? Bu ciddi bir soru. Sokaktan ilk geçen bin kişiye sorabiliriz mesela.

Balık daha Türkçedir diyenler bence feci bir ideolojik körlükten mustaripler. Sokaktan geçen bin kişinin bildiği dilin TÜRKÇE OLMADIĞINI ileri sürmek zorundalar, mantıkî tutarlılık uğruna. Aynı hesapla İngilizce de İngilizce değildir, Çince de Çince değildir. Dünyada hiçbir dil “gerçek” değildir, hepsi de “bozulmuş” çünkü. Aralıksız bozulmaya devam ediyorlar üstelik.

Türkçe dedikleri dil neden BUGÜNKÜ insanların konuştuğu dil değil de 8. yüzyılda Ortaasyadaki insanların konuştuğu dildir? Eski olan makbulse neden mesela Orhun Türkçesidir de MÖ 2. yüzyıl yahut binyıl Türkçesi değildir? Aralıksız değişen bir sosyal organizmayı neden rastgele bir tarihte – hayali bir geçmişte – dondurma ihtiyacı duyarlar?

*

Balık Orhun yazıtları çağında yoğun olarak kullanılan bir kelime. Beşbalık, Togu balık, Xanbalık gibi şehir adları var. 11. yüzyılda yazan Kaşgarlı Mahmud’a göre “Uygurcadır”, artık kullanılmaz olmuştur. 15. yüzyıl Çağataycasında bir arkaizm olarak hatırlanır. Türkiye Türkçesinde herhangi bir tarihte kullanıldığını sanmıyorum.[1]

Etimolojisi muğlaktır. Muhtemelen “durma yeri, durak, konak” gibi bir anlamı var, balmak fiilinden. “Kondu” da diyebiliriz.

Her kültürün şehir adı sanırım kendi evriminden etkilenmiş. Farsça şehr “krallık, beylik” demek, zamanla “kralın/beyin oturduğu yer” olmuş. Arapça beled biraz Türkçe gibi, durma ve konaklama yeri, ama özellikle tarım yapılan işlenmiş yer; çöl ve sahra zıddı. Yunanca pólis “müstahkem mevki, kale, surla çevrili yer”. Latince civitas “birkaç aşiretin sözleşme ile oluşturduğu kolektif varlık”. Almanca stadt da muhtemelen “durma yeri”.

Al sana bir doktora tezi konusu daha!


[1]Bu makale üzerine bir okurum Rus arkeolog S. P. Tolstov’un 1947 tarihli makalesine dikkatimi çekmiş. Tolstov Eski Türkçe balıg ile Macarcada aynı anlama gelen vár ve vároşsözcüklerinin eş kökenli olması ihtimali üzerinde duruyor. Tez ilginç, deliller titiz ve etraflı.

Comments

No comments found for this post.