Home Artists Posts Import Register
The Offical Matrix Groupchat is online! >>CLICK HERE<<

Content

1 Temmuz 2009

Paradise konulu yazım bu sefer her zamanki Müslüman okurlarımdan başka Yahudi ve Hıristiyan okurlarımı da hoplatma başarısını gösterdi. “Konuyu ciddiye almadığın için detaylarda hata yapıyorsun, halbuki bunlar bizim için önemli konular” diyen okurum sanırım haklı bir noktaya parmak basmış. Bakalım Budistlerle Zerdüştçüleri kızdırmayı ne zaman başaracağız...Tevrat’ın geç döneme ait kitaplarında Farsçadan alınma pardêz sözcüğü geçermiş, genelde bahçe, özellikle de mecazi ve manevi yönü ağır basan bir bahçe anlamında. Fakat bunun, ölümden sonra ulaşılan bir yer olup olmadığı konusunu tam anlamadım.

Daha önemlisi, Tevrat’ın MÖ 2. yüzyılda yapılan Yunanca çevirisinde İbranice gan Eden karşılığı olarak Yunanca paradeisos kullanılmış. Gan Eden Eden Bahçesi demek, Adem ile Havva’nın ilk yurdu, ama ölümden sonra gidilen cennetle ilişkisi var mı, net değil.

Zannettiğimin aksine, Hz. İsa sık sık cennet bahçesini anmazmış. Sadece bir kez, Luka 23.43’te sözünü etmiş giderayak. Ayrıca Hazreti Paul bir kez, Kıyamet suresi de bir kez paradeisos’tan bahsetmişler. Hepsi o kadar.

Yunanca paradeisos Aramice gannetâ çevirisidir demem yanlışmış. Aramca sözcük en erken MS 4. yüzyılda Yunancadan çeviri olarak görülmüş.

Sözcüğün Arapçasından söz etmemem de eleştirildi tabii. Halbuki Elifin Öküzü’nde buna değinmiştim. Yunanca paradeisos’un Arapçası farâdîs olur. Arapçada /p/ sesi yok, otomatikman /f/ye çevirilir diye daha önce Eflatun konusunda gördük. Farâdîs Arapçada çoğul sözcüğe benzediğinden bundan da firdaws diye bir tekil türetilmiş, öyle anlaşılıyor. Türkçesi firdevs olur, bağ, bahçe ve özellikle cennet bahçesi demek.

Firuzabadi’nin Kamus’u ile Fayyumi’nin Misbah’ı firdevs Yunanca veya Süryanicedir demiş. Buna karşılık Kuran’da geçtiğine göre mümkün değil yabancı dilden alıntı olamaz diye akıl yürütenler de var.

Comments

No comments found for this post.