Home Artists Posts Import Register

Content

15 Mayıs 2009

Mermeri moda eden Eski Yunanlardır. Mermerden yapılan ilk tapınak MÖ 560 civarı Samos Adası’ndaki Hera tapınağıdır diye anlatmıştı hocam, yıllar önce. Samos’tan (yani Türkçesi Sisam’dan) az sonra Efes’teki Artemis Tapınağı ile Milet’teki Apollon Tapınağını yapmışlar. Her iki yerden berrak havada bakarsanız Sisam görünür. Bir süredir bizim Şirince’deki Kayser Dağı’nın mermerini delmekle meşgulüm; bizim kayanın tepesi de Sisam’ı görür.

Homeros’ta pétros mármaros deyimi geçiyor, “ışıldayan taş” anlamında. Kastettiği şey herhalde mermer değil, herhangi bir ışıldayan kristaldir. Homer metallerden, özellikle çelikten ve hele kılıçtan söz ederken mutlaka marmáreos (ışıldayan) sıfatını kullanır. Yine Homer’de, háls marmaréê, “ışıldayan deniz”. Euripides’in bir oyununda marmarôpós, “ışıltılı gözlü”. Hepsi marmaírein (ışıldamak) fiilinden. Bildiğimiz mermer anlamında mármaros galiba en erken MÖ 5. yüzyıl Atina ticari belgelerinde arzı endam etmiş. Arapçası marmar, hicri birinci yüzyılda Suriye Emevi mimarisinin ana maddesi. Türkçeye Arapça yoluyla mı direkt Yunancadan mı gelmiş, emin değilim.

İstanbul’un önündeki denizin Yunanca adı oldum olası Propóntis’tir: yani “Ön-Karadeniz”. Bu denizdeki Prokonnêsos Adası’nın mermeri çok eskiden beri işletilmiş. Mesela dünyanın yedi harikasından biri olan Bodrum’daki Mausolos Anıtı ada mermeriyle yapılmış, MÖ 4. yüzyıl, ta oradan taşımışlar demek ki. Ama adaya “Mermer Adası” anlamında Marmarónisos demeleri Bizans devrindedir, epey sonra yani.

Denize Mermer Denizi demişler mi? Sanmam, sözlüklerde böyle bir şey bulamadım. “Mermerada Denizi” anlamında bu deyimi devreye sokanlar Türkler olmalı. Tarih muhtemelen İstanbul’un hatta Trakya’nın fethinden öncedir. Marmara Denizi’ne sanki GÜNEYDEN bakınca “Marmara Adası Denizi” daha akla uygun duruyor.

Comments

No comments found for this post.