Home Artists Posts Import Register

Content

6 Aralık 2008

Kaşar peynirinin kökeni hakkında sağlam bilgi yok, birkaç rakip ri­vayet var. Bir kere kaşar ile İtalyanca caciocavallo, bizde özellikle Ru­meli’nde kaşkaval diye bilinen peynir aynı şey. İsmin kaynağı bu ola­bilir mi? Zannetmiyorum, çünkü ne olursa olsun hiçbir kelime böyle gelişigüzel deformasyona uğramaz. Kaşkaval nerede kaşer nerede.

İkinci olasılık Artun Ünsal’ın peynirler hakkında yazdığı Süt Uyuyunca kitabında önerilen teori. Çoğu peynirin üretimi için sütün içine bir parça kuzu ya da keçi işkembesi atılırmış ki bu parçanın içindeki enzimler veya bakteriler, her neyse, sütü maya­lasın. Et ve sütün herhangi bir karışımını mekruh sayan Rumeli Yahudileri, içine işkembe parçası konulmaksızın bitkisel yollar­dan (yanılmıyorsam mantarlarla) mayalanan bu Balkan peyniri­ni kaşer saydıkları için bu isim yerleşmiş. İbranice kaşer, Musevi dini kuralları uyarınca yenilmesi caiz olan yiyecek demek.

Bir başka olasılık “kabuk” anlamına gelen Arapça kökenli kışır kelimesi. Kaşarın klasik Anadolu peynirlerinden en büyük farkı kabuklu olması tabii. Acaba oradan bir isim takılmış olabilir mi?*

Kaşarın Yunanca adının kaséri olması ek bir bilgi sağlamıyor, çünkü Yunan bak­kaliye ve yiyecek kültürünün pek çok ögesi gibi bu da Türkçeden bir alıntıdır

Bir işte tecrübe kazanıp duyarsızlaşmak anlamında kaşerlenmek deyimine ya­zılı ortamda en erken 1929’da Mikhail Mikhailov’un İstanbul argosu derleme­sinde rastladım. Mikhailov’un Fransızca olarak yazıp Leipzig’de bastırdığı ki­tapçık, çok kapsamlı olmamakla birlikte, bugüne dek Türk argosu üzerinde yapılmış en özgün ve özenli çalışmadır. Sonraki derlemelerin hepsi – Hulki Aktunç’un, adı dışında “büyük” bir yanı olmayan Büyük Argo Sözlüğü dahil – Mikhailov’dan serbestçe faydalanmayı kendilerine hak saymışlardır.


-----------------
* New York’tan yazan Ayda Hanım dördüncü bir olasılık olarak İspanyolca queso casero (“ev yapımı peynir”) deyimini hatırlattı.


Comments

No comments found for this post.