Kelimebaz 13 - Korsan (Patreon)
Content
10 Kasım 2008
MÖ 1. yüzyılın ilk yarısında Doğu Akdeniz sularını Kilikyalı korsanlar sarmış. Alanya ile Silifke arasındaki dağlık memlekette otururlar, Mısır-Suriye ile İtalya arasındaki deniz ticaretini vururlarmış. Roma’da kamuoyu yıllar yılı bu mevzuyla çalkalanmış. Bazı Romalı politikacıların buğday fiyatını yükseltmek için el altından Kilikya korsanlarına destek verdiği bile ileri sürülmüş. (Cicero’nun nutuklarında var.) Nihayet Senato, Pompeius’u korsan sorununu çözmekle görevlendirmiş. Bu zatı muhterem MÖ 67’de Alanya açıklarındaki deniz savaşında korsanları darmadağın etmiş. Kalanları dağdan indirip, bugünkü Mersin’in az batısında Pompeiopolis adıyla kurduğu kente iskan etmiş; şimdiki Viranşehir. Gelmişken bunla yetinmeyip Suriye’yi, peşinden Armenia’yı fethetmiş.
Roma’nın Yakın Şark’ta ciddi bir imparatorluk kurmaya girişmesi bu olayla başlar. Bakalım Somali’de neler olacak.*
İtalyanca corso esasen “koşu” demek. İkincil anlamları A) koşuyolu, geniş ve düz yol, cadde, B) akın, hücum, saldırı. Corsaro bunun türevi, öteden beri “akıncı” anlamında kullanılmış. (İngilizce cursor da haddizatında “koşturucu” oluyor, aynı sözcüğün Fransızca biçiminden.)
Türkçede en erken Seydi Ali Reis’in 1532 tarihli Miratü’l Memalik adlı eserinde korsar geçiyor. İlginçtir ki Seydi Ali Reis de Hindistan seferi sırasında Somali açıklarında korsan saldırısına uğramış. 16. yüzyıl sonlarında korsan biçimi yerleşmiş görünüyor. Neden /r/ yerine /n/ olmuş, bilmiyorum.**
--------
* Bu yazının yazıldığı günlerde medya Hint Okyanusu’ndaki gemi trafiğini vuran Somalili korsanlarla meşguldü.
** Korsar/korsan meselesinde bir okurum tahmin yürütmüş, eski yazıda nun ve re harflerinin sadece nokta ile birbirinden ayrılmasından doğan bir okuma hatası ihtimalini ortaya atmış. Fırsattan istifade yaygın bir yanlışın altını çizdim:
Genel kural olarak hiçbir dilde telaffuz değişimi yazıdan kaynaklanmaz. X kelimesinin her bir yazılı kullanımına karşılık yüz binlerce kez sözlü olarak kullanıldığını varsayabiliriz. Hele okuryazar sayısının düşük olduğu bir çağda ve toplumda bu oranın daha da yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Belli ki korsar > korsan dönüşümü denizci ağzında doğmuş ve sonradan yazıya yansımış.
Yazıyı yazarken tembellik etmişim, meğer Kahane & Tietze, The Lingua Franca in the Levant, s.193-195’te konunun ayrıntılı analizi varmış. Özetle: Latince corsarius/corsalis ve İtalyanca corsaro/corsale biçimleri eskiden beri yanyana var olmuş görünüyor. Balkan ve Avrupa dillerinin çoğunda /r/ varyantı benimsenmiş. Buna karşılık Bizans Yunancasında 9. yüzyıldan itibaren hem koursáros hem koûrson var. Arap lehçelerinde qursal ve qursan biçimlerine 14. yüzyıldan itibaren rastlanıyor. Özellikle Mağrip’te öteden beri qursan/qorsan biçimi mevcutmuş.