Home Artists Posts Import Register

Content

5 Kasım 2008

Üç-beş sene var ki menkul kelimesi nur topu gibi yeni bir an­lama kavuştu. Özellikle Radikal gazetesinin yabancı basından çeviri masası bu yeni anlamı pek tutmuşa benziyor. Her gün en az bir kez kullanmadan edemiyorlar. “Kafkas ülkelerinden men­kul yeni bir gruplaşma”, “İsrail’in toprak hırsızlığı ile baskıdan menkul siyaseti”, “apartman daireleri ve dükkanlardan menkul dokuz katlı binalar”, “talimatlardan ve tetkiklerden menkul ön­lemler”… Bizim bildiğimiz Türkçesi oluşan olmalı. Eski dilde müteşekkil denirdi. İngilizcesi to consist of.

Menkul Arapça bir kelime. Nakil eyleminin edilgen sıfatı, yani “nakledilen” ya da “nakledilmiş” demek. Türkçedeki esas kul­lanımı Menkul Kıymetler Borsası’ndaki gibi, “taşınır” – yani cebine koyup götürebileceğin bir şey. Bir de kerameti kendin­den menkul deyimi var. Buradaki sözcük, “hikaye nakletmek” deyimindeki mecazi anlamda. “Nefesi kuvvetli hocaymış, kendi diyor,” anafikir bu.

İmar mevzuatında da menkul inşaat diye bir şey var. Marmaris civarında, hani Anıtlar Kurulunu kandırmak için ahşap bun­galowlara tekerlek takıyorlar, işte o. Ama “dokuz katlı menkul bina?” Zor!

Merak etmeyin, Hakkı Devrimleşmiyorum. Zaman içinde her kelimenin anlamı değişir, kullanıldığı bağlamlar değişir, normal­dir, vah eyvah dilimiz elden gidiyor diye dövünmenin alemi yok. Ama burada sanki Osmanlıca paralama uğruna apaçık hata ya­pılıyor gibi geldi bana.*

11 Ocak 2009’da aynı temaya devam:

Radikal’in mütercimleri de benim kadar inatçı anlaşılan. Ge­çen günkü gazetede iki tane vardı: “Hamas’ın binlerce askerden menkul bir ordusu var.” “Başkanın mirası savaş, işkence, skan­dal ve mali çöküşten menkul bir bataklık.”. İnsan bir sözlüğe bakmaz mı? Hakkı Bey uyarmaz mı? Yok böyle kelime yahu. Taşınmış ordu ne demek? Portatif bataklık mı olur? Müteşekkil’i unuttun hadi, ‘oluşan’ın nesi eksik?

Kıymetli köşe yazarlarımızdan Mutlu Tönbekici yazıp beni Hak­kı Devrimleşmekle suçlamış, popüler kullanımı eleştirdiğim için kendi kendimle çelişkiye düştüğümü savunmuş.

Sanmıyorum, o kadar uzun boylu değil. Bir kere “menkul”ün yeni kullanımının yerleştiği kanısında değilim; üç beş gazete edi­törünün hatasıdır. Yarın öbür gün olur a yerleşir, standartlaşırsa o zaman boynumuz kıldan ince, belki biz bile trendlere ayak uydurup kullanırız. “Şiddet” kelimesinin yeni anlamına alışma­dık mı?

İkincisi, dilin standartları zamanla değişir demek, dilde yanlış olmaz demek değildir. Olur mu öyle şey? Tabii ki dilin doğrusu ve yanlışı vardır. Öldürseniz mesela yalnış diye yazmam, felse­fik de demem. Ama BUGÜN doğru olan ilelebet doğru kalacak diye bir şey yok, onu anlatmaya çalışıyorum.

Dilbilim erbabı buna senkronik ve diyakronik doğru diyorlar. Faydalı kavramlardır. Senkronik demek verili bir anda, mesela 2009 yılında geçerli olan dil kurallarıdır. Diyakronik ise dilin zaman içindeki evriminin analizidir.


-------

* Rahmetli Hakkı Devrim Radikal gazetesinin dil konularına meraklı köşe yazarı idi. Üslubunu ve siyasi tavrını beğenmekle beraber muhafazakar görüş­lerini bazen iğnelemekten hoşlanırdım.

Comments

E Ece Heper

"Doublespeak à la turque" havası sezdim yeni kullanılış şeklinde. Örnek verdiğiniz, kurmuş oldukları her cümlenin context'inde maddiyat var. Yani Pe Ke Ke değil de Pe Ka Ka demek gibi, arkasında bir algı durumu var. Tabi çoğu yabancı kelimenin Turkçe'ye anlamları değişerek girmesi sorunu da var anlattığınız gibi. "10 Numara" gibi, lol. Yani keşke ''senkronik'' olsa.