Home Artists Posts Import Register

Content

2008-09'da Taraf'ta yayımlanan Kelimebaz makalelerimi, her gün bir yazı hesabıyla buraya taşıdım. Patreon patronlarım kısıtsız yararlanabilirler. Bu yazı ilki. Dipnotlar 2019'da eklendi.

29 Ekim 2008

Bizim bu taraflarda cumhuriyet kurma işine ilk Mithat Paşa’nın giriştiği rivayet edilir. Üç ayda iki padişah devirmiş olmanın ver­diği özgüvenle Paşa, 1876 sonlarında, gerekirse üçüncüsünü de devirip kendi iktidarını kurma zamanının geldiğini düşünmeye başlar. İstanbul sokaklarında birtakım kalabalıklar Paşa lehine tezahürat yaparlar. Vatansever gençlik ayaklanıp yedi düvele, o olmadı Rusya’ya savaş açmayı talep ederler. Sonunda Abdülha­mit bir sabah dört zaptiye gönderip Paşa’yı evinden aldırır, Av­rupa’ya sürer.1 Konu kapanır.

1917’de Dünya Savaşı sürerken Enver Paşa da cumhuriyet kur­ma sevdasına düşmüştür. Ancak partidaşı ve diktatörlükteki or­tağı olan Talat Paşa buna karşı çıkar. O dönemde Talat’la sıkı fıkı olan komutanlardan Mustafa Kemal Paşa da cumhuriyetin “he­nüz vaktinin gelmediği” görüşündedir. Sonradan Falih Rıfkı’ya anlattığı anılarında böyle der. Vakit altı yıl sonra gelir.

Arapça bir sözcük olan cumhûr esasen “küme, yığın” demek. Çöldeki kum tepelerine Araplar cumhur diyor. Bunun çoğulu olan cemâhir bazen “topluca hareket eden insan kalabalığı” an­lamında da kullanılıyor. Avrupa’da 18. yüzyıl sonlarında zuhur eden république yahut republic rejimine Osmanlı aydınları önce cumhur adını vermiş. 19. yüzyılın ilk yıllarında buna –iyyet ta­kısı ekleyip Türkçeye özgü yeni bir terim oluşturmuşlar.

------------------------

1. 5-6 Şubat 1877. Mithat Paşa’nın Yıldız Mahkemesi’nde hüküm giyip Taif’e sürülmesi bundan dört yıl daha sonradır. Mithat Paşa’nın ikbal ve idbarına dair ayrıntılı bilgi İbnülemin, Son Sadrazamlar syf. 320 vd. mevcuttur. İbnüle­min’in aktardığına göre Abdülhamit, Paşa hakkında şu görüşü ifade eder:

[Mithat ve Rüştü Paşalar] haindirler. (...) Hanedan-ı Osmaniyeyi kûşe-i nisya­ne attırıp memleketi cumhuriyet hey’etine koymak ve kendileri dahi reisicum­hur olmak efkârındadırlar. Onun içün ahaliye sureti haktan görünerek hükü­metimizin hal-i meşrutiyete inkılabını arzu ederler. (...) Onlar [inkılabı] ancak idarei memleketi bütün bütün altıyüz senelik bir hanedan elinden gasp etmek niyet-i fasideleriyle isterler. (Son Sadrazamlar, syf. 362.)

Comments

Emre Can Kaya

Cok degerli bilgiler, hazirlayip onumuze sundugunuz icin de ayrica tesekkurler. Var olun!

Durağanlığın Süreğenliği

"...Patreon'daki patronlarımla paylaşayım..." sözünüzdeki a yönelik, "estağfurullah" diyecektim ki bir an işkillenip yaygın kullanımı haricinde anlamı var mı diye Nişanyan Sözlük'e baktım; evet, estağfurullah! :) "Yanlış Cumhuriyet"te de ve başka yerlerde de -sanırım- bahsettiğiniz bir bilgi ama Sizi ilave büyük bir uğraşa sokmuyorsa paylaşımlarınızdan memnun olurum bilgileri tazelemek/yenilerini öğrenmek için. Benim patronluğum dev bir şirketin borsadaki amatör hissedarı kadar ama Size saygım büyük. Sevgiler...

Firat

Patron aynı zamanda "sürekli müşteri, müdavim" anlamına gelmekle (ve bu sitede bu anlamda kullanılmakla) birlikte bu anlamı nasıl aldığına dair bilgi sahibi değilim. Nişanyan sözlükte buna değinilmemiş, tahminim ironik bir anlam kayması olduğu yönünde.